Arapca Eserler

Filitreler
  • Arapca Eserler
  • EDELL-UL-HAYRÂT HAMD, SENA, DUA SALAVAT

    أَدَلُّ الخَيْرَاتِ فِى التَّحْمِيدَاتِ وَالثَّنَاءِعَلَى الله ِ وَالصَّلَوَاتِ وَمُنْتَخَبَاتِ الدَّعَوَاتِ

    EDELL-UL-HAYRÂT HAMD, SENA, DUA SALAVAT

               Müellifin “Edell-ül-Hayrât fit’Tahmîdâti ves’­Senâi Alallâhi ves’Salavâti ve Müntehabât-id-Daavât” adıyla Arabca olarak da hazırladığı bu eser, “Cana Can” kitabının yeniden düzenlenmesi denilebilir; şu kadar ki, “Cana Can”ın

            başlangıcındaki “Dîni oluşturan unsurlar ve salavât-ı şerîfelerin önemi” üzerine başlıklar halinde yapılan açıklamalar ve diğer bazı başlıklar burada çıkarılmış; bazı başlıkların sıra ve içeriğinde değişiklikler yapılmıştır.

                Bir Müslümanın yatağından kalkıp tekrar yatağına girinceye kadar yapacağı bütün işlerde ve ihtiyac duyduğu her vakitte dilinden düşürmemesi gereken dualar, istiâzeler ve salavatlar bu eserde toplanmıştır.

                İntisâbından sonra müntesibin vazifelerinden olarak günlere mahsus en faziletli virdler, yataktan kalkıştan itibaren yapılan günlük işlerde okunacak istiâze ve dualar, zamanımıza kadar büyük tasavvuf imamları tarafından ehemmiyetle tavsiye edilen Ğavs-ı Semedânî ve Kutb-u Rabbânî Şeyh Abdulkâdir Geylânî aleyhi rahmet-ur-Rahmânî’nin senâ, salavat ve virdleri, Rasûlullah sallâllahu aleyhi ve sellem’in ashabına öğrettiği salavat, Ali kerremallâhu veche­hu, İbnu Mes’ûd radıyallâhu anhu’nun salavatları, Şeyh Hasen-i Basrî, Cüneyd Bağdâdî, Şeyh Ahmed el-Bedevî, Şâh-ı Nakşibend rahi­mehumullâhu Teâlâ gibi birçok şerefli insanların salavatları bu eserde yazılmıştır.

                Unutmayalım ki salih amellerle, duayla, Es­mâ’u-l-Hüsnâ ile tevessül meşrû’ olduğu gibi Peygamberimiz sallallâhu aleyhi ve sellem’in üzerine salavat okumakla hem tevessül, hem de tevassul = Allah’a kavuşmaya çalışmak meşrû’dur.

                Bütün bunların yanında eserde; günlere ve vakte bağlı olmayan, hadîs-i şerîflerden seçilmiş mubarek dualar da bulunmaktadır.

                Vebâ, tâun gibi salgın hastalıklardan korunmak, sihrin bozulması, nazar, rızkın bollaşması, borcun ödenmesi, vesveseden kurtulmak, menfî fikirlere kapılmamak için okunacak dualar da yazılmıştır.

                Bu eser zorda kalan Mü’mini himayesine alan, kendisine sığınanı zâhiri ve bâtınî bütün kötülüklerden koruyan ve rûha müdhiş lezzetler tattıran numûne bir eserdir.

                Bu eser her Mü’minin elinde bulunması gereken bir zikir kitabıdır ve ruhların tedavisi hakkında vârid olmuş reçeteleri ihtiva eder.


    ISBN : 978-9944-0856-8-7
    Ebat : 10×15
    Kağıt Cinsi : Şamua
    Ağırlık : 140gr
    Sayfa Sayısı : 256
    80,00
  • MESÂF-UL-ULEMÂ’İ-L-ETKİYÂ’….

    مَصَافُ الْعُلَمَاءِ اْلاَتْقِيَاءِ اْلاَحْبَارِ اْلاَخْيَارِفى التَّوْحِيدِ وَالتَّوَكُّلِ وَالتَّوَسُّلِ بِاْلاَنْبِيَاءِ وَاْلاَوْلِيَاءِ اْلاَبْرَارِ   
    MESÂF-UL-ULEMÂ’İ-L-ETKİYÂ’….          
                 Müellifin Arabca olarak yazdığı bu eser, “Mukaddime, Tevhîd, Tevekkül ve Tevessül” olmak üzere dört bölümden oluşmaktadır. Eserin mukaddimesinde, Müellif’e sorulan sorulara ve karşılaştığı vâkıalara yer verilmektedir.
                Tevessül hakkında Müellif’e doğrudan yöneltilen sorulara, daha önemlisi anlayışı kısır olan ehli inadın tevessülün şirk olduğu iddialarına cevab olmak üzere telif edilen bu eserde, üç yüz kırk üç kaynak esere müracaatla ayet ve hadislerin ışığı altında ilimde büyük payeye sahib imam ve âlimlerin görüşleri delil getirilerek, Arab dilinin inceliklerinden istifadeyle Ehli Sünnet velCemaatin tevessüle bakışı izah edilmiştir.
                Tevhîdin manası, Tevhîdin delillerinin sekiz kısım olması, İmâm-ı Ğazâlî’nin tevekkül hakkındaki görüşleri, Peygamber sallallâhu aleyhi ve sellem’e vefatından sonra ta’zîmin vacib oluşu ve tevekkül hakkındaki diğer görüşler,
                Ardından tevessülün zarûrîliği, Tevhîd ve tevekkül dairesinde tevessül, salih amellerle tevessül, Peygamber sallallâhu aleyhi ve sellem’in vefatından sonra zâtıyla veyahud kabr-i şerîfiyle tevessül, tevessülle ilgili hadislerin açıklaması ve tevessülle ilgili sahabe radıyallâhu Teâlâ anhum ve onlardan sonra gelen büyük meşâyıh rahimehumullâhu Teâlâ’nın kıssaları,
                Ayrıca Peygamber sallallâhu aleyhi ve sellem’in kabr-i şerîfini ziyaret etme hakkında rivayet edilen hadislerin mevdû’ olduğu iddiasına cevab ve diğer tevessül meseleleri eserde işlenen konulardan bir kısmıdır.
                Eserde meseleler “Ebrar” denilen ulemânın süzgecinden geçirilip de izah edildiği için Müellif, مِصْفَاة = “misfât = süzgeç” diye başlıklar altında birçok meseleleri izah etmiştir.
                Eserin Arabcaya vâkıf olan kimseler tarafından ön yargıdan uzak bir şekilde okunup incelenmesiyle Ehli sünnet velCemaat itikadına dayalı olarak tevessül konusundaki büyük bir boşluğu doldurduğu görülecektir.
                Nasıl birarada yaşayan toplum ferdlerinin dünya hayatının nizamını temin etmeleri, yer yüzünün nimetlerinden a’zamî istifade etmeleri, birbirlerini tanımalarına, sevmelerine, koruma ve kollamalarına, nimetten yoksun olanlarla nimet sahibleri arasında sevgi, şefkat, saygı alâkasının kuvvetine bağlı ise, öylece dînin nimetlerinden istifade etmek, manevî hayatın mükemmelleşmesi, Allah Teâlâ’ya vuslat yoluna giriş ve yükseliş de, Müslümanların birbirlerini tanımalarına, sevmelerine, Allah Teâlâ’ya yakınlık kazananlarla bu yolda avam konumunda olanların aralarındaki sevgi, şefkat saygı alâkasının kuvvetine bağlıdır. Ve sûfîlere göre tevessül işte budur.
                Malumdur ki sadece ve sadece Allah Teâlâ’nın ikramıyla gerçekleşen dünya hayatımızın refahı için, ömrümüz boyunca defalarca takdire hiçbir tesiri olmayan kulların çeşit çeşit yardım ve aracılıklarını taleb ve kabul edip bunu Allah Teâlâ’ya şirk koşmak olarak nitelemezken, ebedî hayatın saadetini kazanmakta bu yardımlaşmayı ve naz ehlinin aracılığına müracaatı inkar etmek, apaçık bir anlayış körlüğüdür.
                Eser, akl-ı selîm için zarûreti ve meşrû’luğu bu kadar bâriz olan tevessül konusunun, Tevhid ve tevekkül anlayışıyla oluşturduğu bütünlük ve kemâliyeti mükemmel bir biçimde işlemektedir

    ISBN : 978-605-61367-5-7
    Ebat : 16×24
    Kağıt Cinsi : Şamua
    Ağırlık : 682gr
    Sayfa Sayısı : 512
    400,00
  • EVRAD-I BAHAİYYE’NİN TERCÜME VE ŞERHİ

    اَلأَنْوَارُ القُدْسِيَّةُ لِشَرْحِ الأَوْرَادِ البَهَائِيَّةِ=EVRAD-I BAHAİYYE’NİN TERCÜME VE ŞERHİ
                Müellif’in “el-Envâr-ul-Kudsiyye li Şerh-il-Ev­râd-il-Bahâiyye” adıyla Arabcasıyla eş zamanlı olarak yazdığı bu eser,
                Hicrî 791 tarihinde vefat eden Şeyh Muhammed Bahâeddîn rahimehullâhu Teâlâ’nın
    müessisi ve İmamı olduğu Nakşibendî Tarîka­ti’nin esasları,
                Tarîkatin İmamı Şeyh  Muhammed Bahâad­dîn kuddise sirruhu’nun tercüme-i hali anlatılarak başlamakta;
                “Nakşibendî Tarîkatinin Şart ve Rükünleri”,
                “Zikrin Efdali Kalbî Zikirdir”,
                “Zikirle Tekarrubun Usulleri”,
                “Murâkabeyle Tekarrub”,
                “Nakşibendî Meşâyıhının Hatmesi”,
                “Evrâd-ı Bahâiyye ve Faideleri”,
                “İstiğfar ve Tevbe” başlıklarının ardından Şâh-ı Nakşibend’in her sabah namazında oku­duğu “Evrâd-ı Bahâiyye” eserinin tercüme ve şerhi yapılmaktadır.
                Bu eseri okumak:
                Nakşibendî Tarîkati’nin, tertemiz Sünnet’in ihyâ’ edilmesi ve bid’atin terk edilmesinden ibaret, Ehli Sünnet velCemaatin itikad ettiği ashâb-ı kirâmın yolu olduğunu anlamak için önemlidir.
                Yine bu eseri okumak, kalbin İslamı anlaması bakımından önemlidir. Çünkü bu eser, Şâh-ı Nakşibend’in, Sünnet-i Şerîf’ten derlediği, tertemiz, kalbleri yıkayıp ışıtan, okudukça Dîni tatbîkî kolaylaştıran, Dîni tatbik ettikçe kalbleri yükselten “Evrâd-ı Bahâiyye”sini, manalarının inceliklerini anlayarak okumak fırsatı vermektedir.

    I
    ISBN : 978-605-61367-0-2
    Ebat : 10,5×16
    Kağıt Cinsi : Şamua
    Ağırlık : 190 gr
    Sayfa Sayısı : 322
    100,00
  • ED-DURRU-N-NADİD

     الدر النضيد فى التصوف والتوحيد=ED-DURRU-N-NADİD
                Müellif’in «ed-Dürr-ün-Nadîd fit’Tasavvufi vet’Tevhîd» adıyla Arabca olarak yazmış olduğu, sonra Türkçe’ye tercüme ettiği bu eser, zamanımızda sünnete = Peygamber sallallâhu aleyhi ve sellem’in getirmiş olduğu Dîne ittibâ’ etmekten gevşeklik yapan, sahih yol sanarak ibadetleri uyduran, Üstün ve Seçkin’in berrak ve tertemiz sünnetini unutan, tasavvufla ortaya çıkan sûfîlerin ve tasavvufu inkar eden birçok ulemânın ve binnetice onlar gibi bid’ate sımsıkı sarılmış sahte ve hasta, hevâlarına uymuş birtakım ulemânın verdiği zararlardan okuyucusunu kurtarmak, ona bir mizan olması, İslam ve Müslümanlara hizmet olunması ğayesini taşımaktadır. Asrımızda bizim için sonsuz bir bereket ve şükran kaynağıdır.
                Tasavvuf, bir de Allah Teâlâ’nın ma’rifet ve Tevhîdi yani Tevhîd-i ilmî, Tevhid-i amelî ya­hud Rubûbiyet Tevhîdini gerektiren Ulûhiyet Tevhîdi hakkında te’lif edilmiş numûne bir eserdir.
                Bu eserde sûfîlerin i’tikâdî ve ahlâkî sözleri de bilhassa nakledilmiştir.
                Eser, tasavvuf ve sûfî kelimelerinin sözlük ve ıstılah manalarını verdikten sonra “ilm-i tasavvuf”un had ve tarifini, esas menşeini, nis­betini, isimlendirilmesini, konusunu, hükmünü sekiz cihetle beyan etmektedir.
                Sûfîlerin büyüklerinin Allah Teâlâ’ya teslim olmak hususundaki sözlerini, “tevbe, takva, huşu’ ve tevâzu’, telvîn ve temkîn, tefekkür, tevekkül, rıza” hakkındaki sözlerini eserde ğa­yet sarih ve tafsilatlı olarak bulabileceksiniz.
                Hırka giydirilmesinin aslı, zikrin mertebeleri ve çeşitleri, merâtib-i İlâhiyye, insan-ı kâmilin mertebeleri, Ehad, Vâhid ve Vahdâniyet’in ma­naları, felsefecilerin bu husustaki sözleri ve sûfilerin onların sözlerine reddiyeleri, ulemâ­nın Tevhîdde ittifak, lakin maksada ulaşma yollarındaki ihtilafları, Tevhîdin mertebeleri, ehli tahkîkin nezdinde zikir, üns, vecd ve vücud mefhumları, el-Cem’u velFark Makamı, el-Vahdet-ul-Mutlaka, Vahdet-ul-Vücud ve Vah­det-uş-Şuhud mevzuları kemâliyle ifade edilmiş olup, her yeni başlayana yol gösterici, her nihayet davalısına da arkadaş bir eserdir.

    ISBN :
    Ebat : 14×20
    Kağıt Cinsi : 2.Hamur
    Ağırlık : 324gr
    Sayfa Sayısı : 360
    300,00
  • HİKMET-EL ENBİYA

    حكمة الانبياء بتعليم الاصفياء=HİKMET-EL ENBİYA
    Müellif’in «Hikmet-ul-Enbiyâ’ bi Ta’lîm-il-Asfi­yâ’» adıyla Arabca olarak yazmış olduğu, sonra Türkçeye tercüme ettiği bu eser, enbiyâ’nın hikmetli öğütlerinde sûfîlerin yollarını beyan için hazırlanan kıymetli bir kitabdır
                Birçok ayetler, sahih, hasen hadisler ve Ehli Sünnet VelCemaatten ilimde büyük payeye ulaşan imamların bu husustaki sözleri eserde toplanmıştır.
                Sûfîlerin yolu, ashâbın yoludur. Bu yoldan ğâfil kalan, dünyevî ve uhrevî saadetlerden de ğâfil kalır demektir.
                Şirkin ateşi ne kadar yakıcı ise de, Tevhîdin nuru, muvahhidlerin günah ve kötülüklerini daha ziyadesiyle yakıcıdır. Dâlaletten kurtuluş, ancak Tevhîde yol bulmakla, bütün övgülere layık Allah Teâlâ’ya ibadet etmekte ihlasladır.
                Eser, insanın ebedî saadeti için Rabb Teâlâ’nın ma’rifetine ulaşabilmesi yollarını beyan eder. Hikmeti ve usûlünü tarif ile insanın muazzam sırrını ifşâ eder.
                Rasûl-u Muhterem sallallâhu aleyhi ve sel­lem’in beşer cinsinden beşere benzemez, beşer üstü büyük bir nimet olmaklığını ve ondaki yüksek meziyetleri vurguladıktan sonra Allah için terk ve sevgide Asfiyâ’nın = Sûfilerin yolunun üslûblarını izah eder.
                Eser, تَخْلِيَة “tahliye” ve تَحْلِية “tehliye”yi, helal ve haram lokmanın etkilerini ve sünnete uymanın kalbi nurlandırmasını, bey’atlerin hükümlerini izah eder, talim ile ilgili hükümlerden haber verir, halka halinde cehrî zikrin meşrûi­yetini açıklar ve اَللّٰهُ“Allah” zikrinin ehemmiyetini öne çıkarır.

    ISBN :
    Ebat : 12×20
    Kağıt Cinsi : Şamua
    Ağırlık : 346gr
    Sayfa Sayısı : 304
    300,00
  • ENÂMİL-U MESÂİL-İT-TEVHÎD (2 CİLT)

    اَنَامِلُ مَسَائِلِ التَّوْحِيدِ = ENÂMİL-U MESÂİL-İT-TEVHÎD           

               Müellif’in Arabca olarak yazdığı iki cildlik bu eser, İşrâkiyye felsefesinin yahud müsteşriklerin batağına batan günümüzdeki bazı mutasavvıfların, zarûret-i dîniyyeden olmadığı halde zarûret-i dîniyyedenmiş gibi serdettikleri vahdet-i vücud ve vahdet-i şuhûd hakkında küfre götürecek veya yakınlaştıracak görüşlerine sed çekmek amacıyla, Ehli Sünnet vel’Cemaat itikadında kaynak iki yüz altmış üç esere başvurularak hazırlanmış olup ilm-i Tevhîd’den bahsetmektedir. Çünkü ilm-i Tevhîd, asılların aslıdır.

                Eser, Ehli Sünnet vel’Cemaat Mâturidî ve Eş’arî’den büyük fukahaların ve hadisçilerin ittifak ettikleri Tevhîd meselelerinin geniş konularını “enmile = parmak uçlarından bir uç” diye başlıklar halinde ve bu meseleler altına giren maddeleri de “fasıl” olarak izah etmektedir.

                Eser “el-akîdet-ul-mürşide” ile süslendirilmiştir. “Tevhîde dokunur” demek bahanesiyle vahdet-i şuhud mesleğine girenleri tekfir edenleri irşad etmek maksadıyla, konuya aid olan Tevhîd meselesi büyük imamlardan naklen izah edilmekte ve İlâhî sıfatların itikadında Ehli Sünnet velCemaatin yolunu bilmeyip vahdet-i vücud ve vahdet-i şuhûd meselelerine giren kimsenin durumu, saman çöpüne binip denize açılan kimsenin durumuna benzetilmektedir.

                Eserde ilm-i Tevhîd’in tarifi, konusu, semeresi, fazileti, nisbeti, vâdı’ı, ismi, kaynakları, hükmü, Ehli Sünnet velCemaatin tarifi, ulemânın “vücud” lafzı ve manası hakkındaki ihtilafı, Allah Teâlâ’nın sıfatları, vahdet-i mutlaka veya vahdet-i vücud hakkında felsefecilerin ve sûfîlerin görüşleri, iki yol arasındaki fark, vahdet-i vücud hakkında ehli hadis ve sûfîlerin görüşlerinin birbirine denkliği, hulul, ittihad, teşbih, tecsîm iddia eden fırkalar, Ehli Sünnete muvâfık olan tasavvuf ilmi, Allah Teâlâ’nın Zâtı’nı idrakten mahlukun acziyeti, Tevhîdin nurlarının görülmesinin mümkünlüğü, sûfîlerden ehli tahkik indinde tecellînin manası gibi ilm-i Tevhîddeki birçok meseleler, ayet ve hadislerle delillendirilerek akıcı bir uslubla izah edilmiştir.

                Özellikle sûfîlerin, ilm-i tasavvuf’ta ve ilm-i kelam alanında çalışma yapan araştırmacıların, yoldan kaymalardan korunmak için ellerinde bulundurmaları gereken bir eserdir. Hâsılı eser, Tevhîdin, bir şeyin bir şeyi yapması demek olmayıp, bir tek Zât’ın her şeyi yapması demek olduğunu; vahdet-i mutlaka, vahdet-i vücud, vahdet-i şuhud mesleklerinin akılla bilinmeyeceğini, ilm-i Tevhîd ve amel-i Tevhîdde Peygamber sallallâhu aleyhi ve sellem’e ittibâ’ edildiği halde İslâmî tatbikatla ancak bilinebileceğini isbatlamaktadır.


    ISBN : 978-605-5434-38-0
    Ebat : 17×24
    Kağıt Cinsi : Şamua
    Ağırlık :
    Sayfa Sayısı : 882

    900,00
  • ED-DÜRER-UL-AVÂLÎ Lİ ŞERH-İ BED’İ-L-EMÂLÎ

    اَلدُّرَرُ الْعَوَالِى لِشَرْحِ بَدْءِ الأَمَالِى  = ED-DÜRER-UL-AVÂLÎ Lİ ŞERH-İ BED’İ-L-EMÂLÎ          
              Müellifin Arabca olarak yazdığı bu eser, Sirâceddîn Ali bin Osman el-Ûşî el-Ferğânî kuddise sırruhu’nun Ehli Sünnet velCemaatin itikadı hakkındaki bilgileri manzum bir şekilde ifade ettiği  “Bed’ul-Emâlî = Kaside-i Lâmiye”nin şerhidir. Eser, beytler, bunların iğrâbı ve bu iğrâba uygun olarak kısaca anlaşılması gereken manayı açıkladıktan sonra beytte geçen itikadî mesele hakkında ayet ve hadisler ışığı altında Ehli Sünnet imamlarının izahlarını, Arab dilinin inceliğine uygun olarak aktarır.
                Eser, Allah Teâlâ’nın sıfatları, peygamberlerin sıfatları ve Ehli Beyte, ashaba hürmet ölçüleri gibi temel bilgileri, ayet ve hadisleri ve bunların doğrultusunda büyük imamların görüşlerini baz alarak izah edip, ilm-i kelamda mübtedî olanların itikadını tashih ederek, onları taklîdî imandan tahkîkin ilk basamağına çıkartır ve bu delilleri iyice zabtedenlere de hayatları boyunca itikad konusunda yıkılmayacak bir kal’a ve sur örer.
                Ayrıca zamanımızda bazı serserilerin itikaddaki ihtilafları sebebiyle hidayet yolunun tam zıd istikametine götürebilecek ve Allah korusun uhrevî hayatı kaybettirecek kadar tehlikeli tuzaklarına düşen körpe zihinleri, inkarı mümkün olmayan bu kitabdaki delillere yapıştıkları nisbette Ehli Sünnet velCemaat yoluna çekerek tahkîke ulaştıracak ve hidayet yolunda onlara rehber olacaktır.

    ISBN :
    Ebat : 14×20
    Kağıt Cinsi : Şamua
    Ağırlık : 464gr
    Sayfa Sayısı : 371
    300,00