Türkçe Eserler

Filitreler
  • Türkçe Eserler
  • KALBİN DİRİLTİLİŞİ

       Her bir insanda, iç ve dışa bakan, sol memenin iki parmak aşağısında kozalağı şeklinde bir kalb vardır. Ebedî saadete kavuşmak için “DİRİLMESİ” şart olan kalb, bu maddî kalbe bağlı ve insanın hakîkatine nisbet edilen “latîfe”dir. Bu latîfe, İlâhî nurların akislenmesine, kabullenilmesine elverişlidir. Ve bu latîfeyle insan saîd veya şakî, Mü’min veyahud kafir olur. İnsan ruhuna nazaran bu latîfe, bir babanın öz oğlu gibidir. İnanması yani İslam Dîni’ni kabullenmesiyle insan Mü’min, reddetmesiyle kafir, tereddüd etmek halinde ise münafık olur.
             Bütün belalar, manevî ölüm yahud hayat = diriliş, doğrusu hakîkî hayat, en önce kalbde meydana gelir. Dünya hayatına göre maddî kalbin ölmesiyle bedenin sair azaları öldüğü gibi, manevî hayata göre de kalb latîfesinin ölümüyle ruh, ebedî esarette kalır ve اَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا ادْخُلُوا فِى السِّلْمِ كَافَّةً “Ey iman edenler, bütünleşmiş olduğunuz halde islama girin.” emrine uyarak dînin davetçisine icâbet etmediğinden dolayı da türlü ebedî azaba dûçar olur.
    “Kalbin Diriltilişi” adlı bu eserde, kalbî hayat açıklanmakta ve ancak diriltilmiş kalb sahiblerinin gerçek âlim olabileceği izah edilmektedir.
    Güzel işlerin başlama noktasının kalb olduğu, bu itibarla niyetin önemi ve hicretin kalbden başladığı açıklanmaktadır.
              Avama nisbetle tevbe, havassa nisbetle inâbe ve evbe’nin beyanından sonra mürid ve talebenin mürebbîsine karşı görev ve sorumlulukları, mürebbînin vazifeleri sıralanmakta,
            Kalbin Diriltilişi’ni gerçekleştirmek için gerekli olan bey’at ve intisab, bey’atin akabinde yerine getirilecek âdablar anlatılmakta ve diriltilişin usullerini tatbik demek olan tarîkat ve tasavvufun tarifi, faidesi, konusu, ğayesi, şartları, rükünleri izah edilmektedir.
    Tarîkatin âdablarının ardından müşteşriklerin ve felsefecilerin tasavvuf hakkındaki yorumlarının isabetsizliği konu edilmektedir.
          Tasavvufun İslam dînine eklenti olmadığı, bilakis Allah Teâlânın, Rasûlü Muhammed sallallâhu Teâlâ aleyhi ve sellem’le bize ulaştırdıklarını anlamaya kalbin elverişli hale getirilmesi ve böylece Allah Teâlâ’nın emr ve yasaklarına içtenlikle şiddetli arzuyla riâyet edilmesi demek olduğu bu eserin öz mesajı olsa gerektir.
          Din, Cibril vasıtasıyla Efendimiz Muhammed sallallâhu Teâlâ aleyhi ve sellem’e gönderilen, insanın bütün hayatını kuşatan bir nizamdır. Bu nizamın ismi, kalbin kabullenmesine, doğruluğuna hüküm etmesine nazaran iman, bilfiil yaşanmasına nazaran İslam, güzel ahlaka bürünülmesine, murâkabe, muhasebe ve ihlasa nazaran da ihsandır. Diğer ifadeyle tarîkat, şeriat ve hakîkattir. Diğer ifadeyle abdiyet, ubûdiyet ve ubûdedir.
           Her Müslüman her türlü nifak, ma’siyet ve fısktan kalbini arındırıp taat, ibadet, zikir gibi sebeb ve illetlerin tahsiliyle kalbini diriltmeye mecbur ve memurdur. Böylece İlâhî tecellîlere açılan kalb diri, ondan mahrum kalb de ölüdür.

    ISBN : 978-605-61367-4-0
    Ebat
    : 10×16
    Kağıt Cinsi
    :
    Şamua
    Ağırlık
    : 114 gr
    Sayfa Sayısı
    : 174
    50,00
  • NASIL OLMALIYIM?

    Evet, başlangıçta İslam Dîni bir ferdden, yani Muhammed sallallâhu Teâlâ aleyhi ve sellem’den başladı. Tek tek insanlar davetine icabet etti. Davetine icabet edenler, birçok güzel ahlaka büründüler ve sair insanlar tarafından parmakla gösterildiler. Yani “ĞARÎB”diler, numuneydiler.
                Bugün Müslüman olarak ben nasıl olmalıyım?
                Ğarîb ve karîb olmalıyım. Örnek, numune bir Müslüman ve böylece Allah Teâlâ’ya yakın olmalıyım.
                “Nasıl Olmalıyım?” adlı bu eser, “ğarîb = örnek Müslüman”ın vasıflarını anlatıyor.
                Hırsın ğalebe çalması demek olan Kapitalizmin ve hasedin ğalebe çalması demek olan Sosyalizmin, itikad, tabiat ve ahlakımızı uğrattığı bozgunluğun farkına varmamız ve ondan sıyrılmamız için, örnek Müslümanın vasıflarını netleştiriyor.
                “Ğarîb” olmaya çalışmamızın yanısıra çocuklarımızı da yetiştirmemiz gerektiği belirtilerek, onlara neyi nasıl anlatmamız gerektiği açıklanıyor.
                Birbirimize öğretmekte, birbirimizden öğrenmekte, öğüt alıp öğüt vermekte sorumlu olduğumuz tenbihleniyor.
                Allah Teâlâ’ya kendimizi sevdirmemiz,
                Rasûlü sallallâhu Teâlâ aleyhi ve sellem’e kendimizi sevdirmemiz,
                Müslümanlara kendimizi sevdirmemiz için üzerimize düşen vazifeler sıralanıyor.
                Her şeyden önce nefsimize hayrı toplamamız için neler yapmamız gerektiği,
                Rabb’imizin, ne gibi şeylerden bizden razı olup, ne gibi şeylerden bize kızacağı,
                Bir kimseye boyun eğmenin hangi şartlarda dînin emri; hangi şartlarda şirk olacağı,
                Hâsılı “ğarîb” olmak, Peygamberimiz sallallâhu Teâlâ aleyhi ve sellem’e karîb = yakın akraba gibi olmak için, Rabb’imize, Mü’minlere, hatta bütün insanlara karşı sorumluluk anlayışıyla yapmamız gerekenler derli toplu sunuluyor.
                كُلُّكُمْ رَاعٍ وَكُلُّكُمْ مَسْؤُولٌ عَن رَعِيَّتِهِ “Hepiniz çobansınız. Hepiniz reâyâ = sürünüzden = idareniz altında olan can ve maldan sorumlusunuz.”
                Sorumluluklarımızı fark etmeli ve gereğini yapmalıyız.

    ISBN : 978-9944-0856-2-5
    Ebat
    : 10×16
    Kağıt Cinsi
    :
    Şamua
    Ağırlık
    : 42 gr
    Sayfa Sayısı
    : 51
    40,00
  • Nakşi Müceddidi Tarikati, Şimdi Hayatım Hicretim

    NAKŞÎ MÜCEDDİDÎ TARİKATİ ŞİMDİ:HAYATIM HİCRETİM 2 Kitap Set Halinde

    1.000,00
  • BİLGİ ÜZERE İMAN

    Bu eserde:
    Allah Teâlâ’nın sıfatları,
    Peygamberlerin sıfatları ve Peygamberimiz’e has sıfatlar,
    İslam Dîninin beş esası: İtikad, ibadetler, muamele = kullar arasındaki alışverişler, hududlar = cezalar, âdablar,
    İbadetin manası,
    Tevhîdin manası
    Sırât-i müstakîm’in manası,
    Kul hayr ve şerden hangisini seçerse, Allah Teâlâ’nın da kulunu ona muvaffak edeceği,
    Rabb’imize, Peygamberimiz’e, ana babamıza, idarecilerimize saygının manası,
    Akrabalarımızın hakları,
    Öncelikle sakınmamız gereken Dînî yasaklar öz olarak açıklanmaktadır.

    ISBN
    : 978-9944-0856-1-8
    Ebat
    :10×16
    Kağıt Cinsi
    :Şamua
    Ağırlık
    :112 gr
    Sayfa Sayısı
    :166
    50,00
  • ŞUUR

    Akıl kalbde nûrânî bir şuurdur. Hak ile bâtıl arasını ayırt eder. Şuur, gerçek ilham kalbe geldikten sonraki sezgi ve duygudur; Allah Teâlâ’nın ahkâmını icra eder. İşte adalet…
                Gerçek inanç, içtenlik ve samimiyet şartıyla kulun Rabb’ine dâimî alâkadarlığını bildiren bu eser, şuurlu Müslümanın gündelik hayatında uygulaması gereken aktif programı beyan etmiştir. Yataktan kalkıp, tekrar yatağa dönünceye kadar bizi bekleyen vazifelerden bizi haberdar eden eser, düzenli ve verimli bir ömür için elzem olan iç dünyanın huzuru ve saadetine özel bir önem vermiş ve reçeteleri beyan etmiştir.
                Eserde büyük birçok meşâyıhın günlük virdi olan, koruyuculuğu ve tesiri hakkında sahih rivayetler bulunan “Hizb-i A’zam Duası”nın yanısıra, istihâre duası, hastalık ve felaketlerde okunacak dua, cenaze ve kabir ziyaretinde okunacak dualar, sahih hadislerden derlenerek aktarılmıştır.
                Yanısıra okuyucunun okuduğunun manasını mülâhaza etemesi için, Besmele ve Fatiha-ı Şerîf’in meal ve kısa tefsiri ve bunlara bağlı bazı mühim meseleler, El-Bakara Sûresi’nin ilk beş ve son üç ayetleri ve Ayet-ül-Kürsî gibi namaz tesbihatında okunan ayet-i kerîmelerin bir kısmının meal ve izahları da yazılmıştır. Muhtevasındaki her kelimenin faideye sebeb olduğu nâdide eserlerden olan bu kitab, bir solukta okunup, satır satır bir ömür tatbik edilebilecek ölçüler ve dualarla donatılmıştır.

    ISBN :  978-605-5434-04-5
    Ebat : 12×19
    Kağıt Cinsi : Şamua
    Ağırlık : 215 gr
    Sayfa Sayısı : 147
    150,00
  • ŞÜBHEDEN HAKÎKATE

     Zamanımızda birçok yanlış mesaj, telkin ve talimlerden dolayı evladlarımızın kalb ve dimağlarına Ehli Sünnet vel Cemaatin usulüne uymayan inançlar yerleşmiştir.            Gençlerimizin kimisi felsefî, kimisi cahil sûfî, kimisi münkir, kimisi de Şiî meşreblerine girmektedir. Bundan dolayı her biri bir çıkmaz sokağa yahud nifak kuyusuna düşmektedir.
                Particilik zehiriyle dimağları, ayet ve hadîsi, doğrusu dîni anlamaktan uzaklaşıyor. Vakitsiz öten horozların telkinlerinden dolayı zavallı gençler araştırmaktan dahi âciz kalıyorlar. Okudukları pek çok kitablar, ruhlarına birçok huzursuzluk verip, bıkkınlık, usanç, cehalet ve sâir hastalıklara yakalanmalarına sebeb olmaktadır.
                Eser, bütün bu meselelere, neşterini şifa için kullanan cerrah ustalığı ve titizliğiyle yaklaşmış; saf, tertemiz Ehli Sünnet velCemaat itikadını, Fatih Sultan Muhammed Han’ın ilim hocalarından İstanbul’un ilk kadısı Hızır Bey Çelebi’nin telif ettiği Kaside-i Nuniye’yi esas alarak berrak bir şekilde izah etmiştir. İşte bu eser temel olarak Ehli Sünnet velCemaat itikadının aktarıldığı, zihinlerdeki soruları tatminkâr şekilde cevablayan, samimiyetle okuyanı irşad eden ve özellikle gençlerin akıllarını bozmaya çalışan şer güçlerin tuzak sorularını bertaraf eden üstün bir eserdir.
                Şübhe putlarını kırıp, hakîkat tahtına ulaşmak için muhakkak okunması gereken, her satırı ilim ve irfanla donanmış bu esere vâkıf oldukça, Ehli Sünnet itikadına hayran olacak; ve kesin bilgi ile itikadımızı hayata geçirdikçe de saadete erenlerden olacağız İnşâallâhu Teâlâ.

    ISBN :
    Ebat : 12×19
    Kağıt Cinsi : Şamua
    Ağırlık : 300gr
    Sayfa Sayısı : 328
    150,00
  • BİLİR MİSİN?

      Çocukların daha rahat anlamaları amaçlanarak hazırlanan bu eser: “En önce Allah Teâlâ’nın neyi yarattığını bilir misin?” sorusuyla başlamakta; mesela: niyet, din, iman, şart, rükün, amel gibi birçok deyimleri, imanın, İslamın şartlarını, rükünlerini, hayrlı hayrsız evladın vasıflarını, Allah nezdinde en sevimli ameli, güzel ahlakı, kiminle arkadaş olunacağını, on sekiz yaşına kadar neler öğrenileceğini, büyüklere nerelerde boyun eğileceğini, ölümden sonra kesilen amelleri ve daha birçok meseleleri: “….bilir misin?” diye sormakta ve çocuğun ağzıyla: “bilirim.” diye cevablamaktadır.
        Peygamberimiz’in hayatı hakkında özet bilgilerden sonra, abdest, ğusül, namaz, oruç, zekat, hac hakkında ilm-i hal bilgileri de yine soru cevabla verilmektedir.
    Eserin bir özelliği de, araya serpiştirilen şiirlerle çocuklara bilgi ve nasihatlerin veriliyor olmasıdır.
          Çocuklara diye yazılmış olsa da, onlara öğretirken baba, anne ve aile büyüklerinin de kendi bilgilerini hatırlayacakları, pekiştirecekleri, doğrultacakları ya da yeni bilgiler edinecekleri; ve bu eserin, aile ferdleri arasında güzel beraberliği, bilgi alışverişini ve sevgi artışını sağlayacağı da hoş bir gerçektir.
    ISBN : 978-9944-0856-1-8
    Ebat
    : 10×16
    Kağıt Cinsi
    :
    Şamua
    Ağırlık
    : 148 gr
    Sayfa Sayısı
    : 227
    70,00
  • CANA CAN

    Eser İslam Dîni’nin temelini oluşturan birinci unsur Ulûhiyet ve Rubûbiyet Tevhîdine iman ve ikinci unsur Rasûlullah sallallâhu Teâlâ aleyhi ve sellem’in nübüvvet ve risâletine iman konusunda net, elzem, kısa bir girişle başlayıp, ardından Rasûlullah sallallâhu Teâlâ aleyhi ve sellem’in sevgisinin ve şefaatinin nasıl kazanılacağını, salavât-ı şerîfelerin önemini ve Rasûl-u Ekrem sallallâhu Teâlâ aleyhi ve sellem’in kendisine salavat getirenden nasıl haberdar olduğunu izah etmektedir. Bu izahlardaki incelik ve ilim, müellifine zülcenâheyn olduğunu gizleme imkanı tanımamaktadır.

            Eserde daha sonra zâhirî ve bâtınî ilimlerde kutbiyet ve ferdiyet makamlarına ulaşan, ayet ve hadislerde işaret ve manalarını kemâliyle anlayan Ğavs-ı Semedânî ve Kutb-u Rabbânî Şeyh Abdulkâdir Geylânî aleyhi rahmet-ur-Rahmânî’nin “el-Kelimât-ul-Kudsiyye” adlı risâlesi, “el-Kenz-ul-A’zam vetTılısım-ul-Mübhem”iyle birlikte haftalık virdlere taksim edilmiş olarak yazılmıştır.

             Ayrıca eserde Şeyh Yûsuf Nebehânî kuddise sirruhu’nun “El-Müzdevice” adlı “Manzum Esmâu-l-Hüsnâ”sı ile, günahlarımızı gözümüzün önüne getirerek yanık bir kalble okuduğumuzda bize Allah Celle Celâluhu’nun «اَلغَفُورُ “El-Ğafûr” ismini hatırlatacak, Muhyiddîn Arabî’nin şeyhi Şeyh Ebû Medyen’e aid “Manzum İstiğfar Kasîdesi” yer almaktadır.

              Müellif diyor ki: “Amaçladığımız hedeflere ulaşabilmemiz için hangi kelimenin hangi rahmet kapısını açacağını, hangi şer kapısını kapatacağını, ne gibi habis ruhları kovacağını yahud öldüreceğini bilmemiz gerekir. Oysa kendisine vahiy gelmeyen hiçbir beşer bunu bilemez. Peygamberimiz sallallâhu aleyhi ve sellem bunu müşâhede etmiştir, bildirmiştir. Bildirdiği ayetin, duanın, hamdin, zikrin ve tesbîhin aynısının telaffuz edilmesi gerekir ki müessir olsun.” Bu eser, Rasûlullah sallallâhu Teâlâ aleyhi ve sellem’in canımıza can olabilmesi için bize çağrıda bulunuyor ve yapılacak dua ve yalvarışları gül demeti misali kalbimize armağan ediyor.

               Güzel işlerimiz ve salavât-ı şerîfelerimiz bol, kalblerimiz Nûr-i Muhammediyye ile aydın olsun. Tevfîk Allah Teâlâ’dan.

    ISBN : 978-605-5434-12-0
    Ebat
    : 12×19
    Kağıt Cinsi
    :
    Şamua
    Ağırlık
    :  354 gr
    Sayfa Sayısı
    : 387
    150,00
  • KELER

    50,00
  • TEBLİĞ

    yi Müslüman, kafir ve fâsıkları İslama imrendirir; iğrendirmez.

             Baştan sona ele alınıp yeniden düzenlen bu eser, tebliğ ve nasihat hakkında genel bilgileri verdikten sonra nasihat ve tebliğin tafsilli izahını yapar ve özellikle Rasûl-u Muhterem sallallâhu aleyhi ve sellem’in üstün emr ve tavsiyelerini bildirir; tebliğ edicinin uyması gerekli şartları aktarır. Bu manada eser her tebliğcinin el kitabıdır.

             Özellikle eserde Peygamber yolu ve felsefe yolu şematik halde apaçık belirtilmiş, tebliğcinin Peygamber yoluna davet gibi mühim bir vazifeyi nerede, nasıl, ne zaman, ne şekilde yapması gerektiği ğayet sarih bir sûrette ortaya konmuştur.

             Eserde tebliğin kuru bir mücadele olmadığı, bilakis tebliğcinin, benliğini aradan kaldırarak halkı Allah ve O’nun Rasûlü’nün benliğine, Allah için hak ve hakîkate davet edici olduğu noktasına öncelik verilir. Eserde bu hususlarla ilgili çok önemli metotlar açıklanmıştır. Müellif der ki: “Ey ehli ilim ve ehli kemal, ey genç kardeşlerim!.. Tenkidleri bırakın, tahrîre başlayın. Tahrir demek, meselelerin hayr ve şer taraflarını ortaya koymak, hayr yollarına teşfik, şer yollarını kapatmak demektir. Tenkidse şahısları minareye yükseltmek, yere vurmak… Diyebiliriz ki fâsıka karşı değil, fıska karşı cihad etmek gerekir.”

             Eserde, insanı ğayesine varmaktan alıkoyan her türlü yol kesici şaşkına karşı donanımlı, kararlı, ileri görüşlü tebliğci sûreti çizilmiş olup, bu yönüyle eser, tebliğ vazifesini yüklenen herkese bir ana rehberdir.


    ISBN :
    Ebat : 12×19
    Kağıt Cinsi : Şamua
    Ağırlık : 296gr
    Sayfa Sayısı : 326
    150,00
  • TASAVVUF

    Bu eser, eskiden beri sorulan: “Tasavvuf var mıdır, yok mudur, nedir?” sorularına doyurucu cevablar vermektedir:
                Eserde: Tasavvuf’un, Tevhîdle, Tevhîdin de İhlas, Tenzîh, Tecrîd ve Tefrid’le gerçekleşeceği;
                Tasavvuf’un esasları; Tevbe, Teslim, Takva, Tevekkül, Sohbet, Sıdk, Sabır, Safâ, Vüdd, Vird, Vefa, Fütüvvet ve Fakr;
                Tekarrub’un keyfiyetleri;
                Gizli ve cehri tarikatlara göre virdin keyfiyetleri anlatılmaktadır.
                “Kul ile Allah Teâlâ arasına hiçbir kimse giremez.” sözü, peygamberleri inkar eden Berâhime ve Veseniyye fırkalarının ortaya koydukları bir sözdür.            Peygamberimiz aleyhisselâtu vesselâm’a inanmayan; inansa da gereğince amel etmeyen; amel etse de sevgi, samimiyet, sıdk ve sadâkatle özü sözü bir olmayan hiçbir insanın tasavvufu isbat yahud red için söz açmaya hakkı yoktur.
                Tasavvuf: Peygamberimiz’in ve  ashâb-ı kirâmın tarifleriyle İslâmı hem nazarî, hem tatbîkî olarak bilen kimselerden Dînin öğrenilip tatbik edilmesi, Allah Teâlâ’nın zikredilmesiyle hayalden mahlukun silinmesidir; sözle değil, özle fiilen İslâmı yaşamaktır.
    ISBN :
    Ebat : 12×19
    Kağıt Cinsi : Şamua
    Ağırlık : 192gr
    Sayfa Sayısı : 206
    150,00
  • TA’LÎM-İ ASFİYÂ

     Müellif’in «Hikmet-ul-Enbiyâ’ bi Ta’lîm-il-Asfiyâ’» adıyla Arabca olarak yazmış olduğu, sonra Türkçeye tercüme ettiği bu eser, enbiyâ’nın hikmetli öğütlerinde sûfîlerin yollarını beyan için hazırlanan kıymetli bir kitabdır.
             Birçok ayetler, sahih, hasen hadisler ve Ehli Sünnet VelCemaatten ilimde büyük payeye ulaşan imamların bu husustaki sözleri eserde toplanmıştır.
             Sûfîlerin yolu, ashâbın yoludur. Bu yoldan ğâfil kalan, dünyevî ve uhrevî saadetlerden de ğâfil kalır demektir.
                Şirkin ateşi ne kadar yakıcı ise de, Tevhîdin nuru, muvahhidlerin günah ve kötülüklerini daha ziyadesiyle yakıcıdır. Dâlaletten kurtuluş, ancak Tevhîde yol bulmakla, bütün övgülere layık Allah Teâlâ’ya ibadet etmekte ihlasladır.
                Eser, insanın ebedî saadeti için Rabb Teâlâ’nın ma’rifetine ulaşabilmesi yollarını beyan eder. Hikmeti ve usûlünü tarif ile insanın muazzam sırrını ifşâ eder.
             Rasûl-u Muhterem sallallâhu aleyhi ve sellem’in beşer cinsinden beşere benzemez, beşer üstü büyük bir nimet olmaklığını ve ondaki yüksek meziyetleri vurguladıktan  sonra Allah için terk ve sevgide Asfiyâ’nın = Sûfilerin yolunun Üslûblarını izah eder.
            Eser, تَخْلِيَة “tahliye” ve تَحْلِية “tehliye”yi, helal ve haram lokmanın etkilerini ve sünnete uymanın kalbi nurlandırmasını, bey’atlerin hükümlerini izah eder, talim ile ilgili hükümlerden haber verir, halka halinde cehrî zikrin meşrûiyetini açıklar ve اَللّٰهُ “Allah” zikrinin ehemmiyetini öne çıkarır.

    ISBN : 978-605-5434-08-5
    Ebat : 16×24
    Kağıt Cinsi : Şamua
    Ağırlık : 664gr
    Sayfa Sayısı : 341
    400,00
1 2 3 4 5